YAPI BİLGİ MODELLEMESİ VE TÜRKİYE

İnşaat sektöründe tasarım ve yapım aşamaları paydaşlar arasında çok dağınık ve parçalı bir yapı göstermektedir. Bu bütünleşik ve birleşik olmayan çalışma düzeninin olduğu projelerinde, koordinasyon, iletişim ve eksik/yanlış algı ve yorumlar olmaktadır. Bu durumu düzeltmek ve entegrasyonu sağlamak için bütünleşik bir süreci gerektiren yeni bir çalışma metodu, anlayışı ve felsefesi gerekmektedir. Türkiye ülke olarak ekonomik anlamda gelişen ve özellikle kentsel dönüşüm programlarıyla daha düzenli bir şehirleşmeyi sağlamak için daha çok belediye ve TOKİ gibi kurumların inisiyatifinde olmaktadır.  Depreme dayanıklı ve enerji verimliliği yüksek konut ve yaşam alanları oluşturmak gibi önemli sorumlulukları vardır.

21. yüzyılda değişen ve dönüşen dünya da rekabet edebilmek için inşaat sektörü de kendini yenilemek ve geliştirmek durumundadır. Bunun için İngiltere ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde gittikçe önemi ve uygulaması artan yeni bir yaklaşım söz konusudur: Bu da BIM (Building Information Modelling) diye adlandırılmaktadır. Bina enformasyon/bilgi modellemesi (BIM); dijital teknolojiler kullanılarak iş birliği odaklı, takım çalışmasını öngören, akıllı bina nesnelerini kullanmayı sağlayan bir yöntem, metot, süreç, proje yönetimi ve teknolojik araçlar bütünüdür.

Öyle ki kullanıcı odaklı bina tasarımı, etkin ve verimli proje yönetimi, zamanında işlerin tamamlanması ve sonunda inşaatların yönetim ve zaman programına uygun bir şekilde bitirilebilmesi BIM ile mümkün olabilir. Yine bir yapının kullanım aşamasında da tamir ve tadilat işleri gibi bina destek hizmetlerinin de verimli ve etkin bir şekilde yerine getirilmesi, bu en güncel tasarım ve inşaat yapma yaklaşımı olan BIM ile sistemli ve koordineli bir şekilde gerçekleştirilebilir.

BIM, inşaat sektöründe devrim niteliğinde köklü değişikliklere sebep olmaktadır. Bu alanda bazı ülkelerde uygulamalar mevcuttur. Örneğin İngiltere, Finlandiya, Amerika Birleşik Devletleri, Norveç ve Danimarka gibi ülkelerde, mimarlık, mühendislik ve inşaat firmalarının BIM tabanlı olması ve bu yönde kapasite geliştirmelerini güçlü şekilde teşvik edilmektedirler. Örneğin, İngiltere de 2016 yılı itibari ile kamunun inşaat projelerine katılan firmalardan BIM odaklı çalışma zorunluluğu vardır ve bundan dolayı inşaat firmaları kamu projelerine katılabilmek için BIM konusunda yetkin kişi sayısı artımı gibi kapasite geliştirmek durumundadırlar.

İklim değişikliğinden dolayı devlet politikaları, enerji tasarrufu konusuna daha çok önem vermektedir. BIM tabanlı çalışma metodunun sektörde uygulanmasını gerektiren asıl nedenlerin den birisi de iklim değişikliğinin bir sonucu olarak enerji tasarrufu ve afetlere karşı daha dayanıklı binalar yapabilme gereksinimidir. BIM çalışma yöntemi sadece yeni tasarım ve yapım süreçleri ile sınırlı değildir. Mevcut binaların bakım, onarım ve tadilatı için de BIM kullanılabilir. Bu durumlarda 3D Lazer tarama teknolojileri kullanılarak mevcut yapıların üç boyutlu noktalar kümesinden oluşan geometrik modelden parametrik 3D BIM tabanlı semantik bilgi de içeren parametrik model üretilebilir.

Türkiye, ülke olarak ekonomik anlamda gelişen ve özellikle kentsel dönüşüm programlarıyla daha düzenli bir şehirleşmeyi sağlamak için çaba sarf etmektedir. Bu yüzden, ilerleyen zamanlarda ulusal ve uluslararası düzeyde inşaat sektörünün bilgi odaklı bir sektöre dönüşerek, dünya çapında ölçekte rekabetçi gücünü artırabilmesi için mimarlık, mühendislik ve diğer inşaat firmalarının BIM odaklı kapasite geliştirmeleri çok elzemdir.

Kısaca, Türkiye’deki mimarlık ve inşaat şirketleri, BIM kullanarak modern ve insan odaklı tasarım ve inşaat çözümleri için kendilerini yenilemelidir. 
Paylaş: